Bir önceki yazıda günümüzde kurumlara ve toplumsal işleyişe egemen olan mutabakat ilkesinin sinema ve kültür alanında süregiden vasatlaşma ikliminde nasıl bir rolü olduğuna dair düşüncelerimi paylaşmıştım. Bu yazıda ise, bugünkü toplumsal yapıya dair ikinci bir eleştirel bakış açısının, 'kanaatler toplumu' kavramının yardımıyla açmak istediğim tartışmaları biraz daha genişletmek istiyorum. Ama tabii ki öncelikle bunu biraz daha net tanımlamak iyi olur. Bu yazıya da ilham veren ve bu kavramı teorik incelemesinin merkezine yerleştiren Ulus Baker'in 'kanaatler toplumu'na dair kapsamlı eleştirilerini özetlemek maalesef pek de mümkün değil. Yine de bir önceki yazıda giriş niteliğinde yaptığım tanımlamayı biraz daha somutlaştırmaya çalışayım. Kanaat kendine has ya da hakikatli bir düşünüşün ifadesi değil de hazır olarak edinilmiş bir yargının, basitleştirilmiş ve nüanslardan arındırılmış, basma kalıp bir görüşün ifadesi olarak tanımlanabilir. Latince kökenli 'opinion...
Ara ara oraya buraya not aldığım eleştirel, karışık ve bütünlüksüz fikirlerimi bazen toparlayıp yazmak, bazen de öylece ortaya atmak için bir alanım olsun istedim.
Alanıma hoş geldiniz.